Dikkat Eksiliği ve hiperaktivite bozukluğu nedir?
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) farklı yaşlarda ve gelişim dönemlerinde belirtileri değişkenlik gösterebilen, bazen bir arada bazense ayrı ayrı bulunabilen çocuklarda en yaygın görülen nöro-gelişimsel bozukluklardan biridir. Günlük yaşamda ebeveyn-çocuk ilişkisi, akranlarla ilişki, öğrenme, akademik başarı gibi farklı alanlarda olumsuz sonuçları görülmektedir.
Dikkat Eksiliği ve hiperaktivite bozukluğu belirtileri nelerdir?
Dikkat eksikliği sıklıkla hiperaktivite bozukluğu ile birlikte ya da dürtüsellik ile birlikte görülebilir. Belirtilerin herkes için farklı şekillerde dışavurulabildiği bilinmektedir. DEHB belirtileri çocuklarda aşırı hareketlilik, huzursuzluk, sabit duramama, unutkanlık olarak görülebilir. Kurallara uymakta güçlük, konuşan birinin sözünü kesme, oyunlarda sırasını bekleyememe, düşünmeden hareket etme, dağınık olma en sıklıkla görülen belirtilerdir.
Günümüzde DEHB tanısındaki artışın nedenleri nelerdir?
Çalışmalar dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun son zamanlarda yaygınlığının ve sıklığının oldukça hızlı şekilde arttığını göstermektedir. Bu artışın ardında farklı faktörler ve sebepler var. Bunlardan biri daha çok çocukluk çağında başlayan ve sık görülen DEHB’nin tanısına ve ilişkilendiği problemlere dair ebeveynlerin ve uzmanların tutumlarının değişimi. Bu duruma bir örnek olarak anne-babaların DEHB tanısına karşı olumsuz tutum ve yaklaşımlarının azalması, tanı ve müdahalelere bakış açısının özellikle akademik başarıları artırma ihtimaliyle gittikçe değişmektedir. Ebeveynlerin olası DEHB tanısını koyabilecek uzmanlara ve klinikleri ulaşımının kolaylaşması ve değerlendirme tekniklerinin gelişmesi de diğer etkili faktörlerden olmaktadır.
Dikkat Eksiliği ve Hiperaktivite bozukluğuna yol açan nedenler?
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ile ilgili artışı daha iyi anlamanın bir yolu da günümüzde hızla değişen çevresel koşullara odaklanmak olabilir. Bu noktada ilk akla gelenlerden biri ekran süresinin artışının çocuklarda dikkat süresini olumsuz etkilemesi. Ekran kullanımındaki aşırılıklar, uyku düzenini de olumsuz etkilemektedir. Buna ek olarak ekran süresinin fazlalığı fiziksel aktivitenin az olmasıyla da paralel şekilde görülmüştür. Afektif nörobilimin öncüsü Jaak Panksepp’e göre DEHB’nin yaygınlığını etkileyen bir diğer çevresel koşul ise göre sosyal oyunun eksikliği (2007) üzerine olan çalışmasında beynimizin sosyalliğimizi oluşturmaya yapısal olarak hazır olduğundan ve bunun oyunla aktive edildiğinden söz eder. DEHB’nin beynin ön lobundaki düzenleyici fonksiyonlarla ilgisi göz önünde bulundurulduğunda DEHB’nin arka planında oyunun kazandıracağı esneklik gibi kapasitelerden yoksun kalmışlığın olabileceğinden bahseder. Burada en çok vurgulanansa özellikle okul öncesi dönemde itiş kakış (İngilizce: rough-and-tumble) oyunları gibi doğal oyunlara erişimin gittikçe azalmasıdır. Oyun ihtiyacının ve öneminin ebeveynler ve okullar tarafından göz ardı edilmesini eleştirir. Çocukların eğitim süreçlerinde okuma-yazmaya, aritmetiğe fazla yoğunlaşıp beden eğitimi veya sanatla ilgili odağın azalması çocukları oyunun sağlayacağı katkılardan mahrum bırakmaktadır. Aynı zamanda organize edilmiş etkinlikler ve planlı, kurallı oyunlar doğal, kendiliğinden gelişecek serbest oyun ihtimallerini azaltıyor olabilir. Doğal oyundaki azalışın DEHB’nin yaygınlaşmasıyla ilişkisini açıklarken aynı zamanda oyunun sosyal beyni geliştirerek DEHB’yi azaltmanın bir yolu olabileceğini öne sürer. Bu yolla hem yan etkileri hem de uzun dönem sonuçları yeteri kadar anlaşılmamış ilaçlar yerine oyun imkanlarının ve ihtimallerinin artırılmasına yönelik yatırımları önerir. Yaygın olarak ilaç ve psikososyal müdahaleler kullanılsa da daha farklı yollara ihtiyaç olduğu açık.
DEHB’nin yaygınlaşmasının sebeplerini anlaşılması, önleyici ve etkilerini azaltıcı müdahalelere, uygulamalara dair fikir vermesi açısından da önemlidir. Ekran süresi, uyku düzeni ve fiziksel aktiviteler gibi hayat tarzındaki farklılıkların da dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun yaygınlaşması veya belirtileriyle ilişkisinin araştırılması aileden okula her düzeyde yapılabilecek müdahalelere zemin sunar.
Yazar: Nurbanı Küçükaşçı, Stajyer Psikolog
Düzenleyen: Gözde Özbek, Uzman Klinik Psikolog
Referanslar:
Davidovitch, M., Koren, G., Fund, N., Shrem, M., & Porath, A. (2017). Challenges in defining the rates of ADHD diagnosis and treatment: Trends over the last decade. BMC Pediatrics, 17(1), 1–9. https://doi.org/10.1186/s12887-017-0971-0
Holton, K. F., & Nigg, J. T. (2020). The Association of Lifestyle Factors and ADHD in Children. Journal of Attention Disorders, 24(11), 1511–1520. https://doi.org/10.1177/1087054716646452
Panksepp, J. (2007). Can PLAY diminish ADHD and facilitate the construction of the social brain? Journal of the Canadian Academy of Child and Adolescent Psychiatry, 16(2), 57–66.