Travma

Travma kavramı, uzun yıllardan beri psikanaliz alanı içinde tartışılan ve süregelen köklü bir geçmişe sahiptir. Öncelikle Charcot olmak üzere Breuer , Freud ve Anna Freud travma üzerinde çalışmalar yapmış belirli görüşler öne sürmüşlerdir . Freud’un baştan çıkarılma teorisi gibi bazı teoriler zamanla geride kalmış ve vazgeçilmiş olsa da travma kavramı hiçbir zaman önemini yitirmemiştir. Sadece…

Göçmenlik ve “Öteki” Kavramı

“Göçmenlik bir buğulu cam hali değil mi? Ne dışarısı net olarak görünüyor ne de içerisi. Ama yine de göçmenler hep bir pencere arıyor. Akıp giden hayata pencerenin ardından bakmak düşüyor nasiplerine.”  Gökhan Duman, 11.Peron  Göç ve göçmenlik kavramı son zamanlarda artan mülteci krizleri ve ırkçılık ile beraber gerek yerel gerek uluslararası gündemde kendine büyük bir…

Obsesif Kompulsif Örüntüler

Obsesif Kompulsif bir örüntünün, Lacancı bir terminoloji ile ele alındığında, eksiklik ve fazlalık temaları üzerinden kurulan ve birbirleriyle ilişkilenen iki seriden oluştuğu söylenebilir. Obsesif seride kişinin düşünmekten kendini alamadığı tekrarlayan afektif düşüncelerin formu, tam olarak düşünülemeyen bastırılmış bir düşünce içeriği etrafında örgütlenirken; kompulsif seride kişinin dahil olmaktan kendini alıkoyamadığı tekrarlayan ritüeller, gerçekleştirilmesi yasak olan geçmiş…

Anadilde Olmayan Terapi

İkinci Dilde Terapi  Danışanın ikinci dil kullandığı psikoterapinin geçerliliği ve etkililiğini araştıran çalışmalar bulunsa da söz konusu ikinci dilde hizmet sunan terapistler olduğunda bir sessizlikle karşılaşılmaktadır. Bunun sebebi halihazırda terapilerin etkililiği ve geçerliliğinin ölçülmesi yeterince zor bir süreçken ikinci dilde terapi veren ve bu hizmeti tercih edecek kişi sayısının az olması olabileceği gibi uzmanlar, danışanlar…

Suçluluk ve Psikanaliz

Psikanaliz söz konusu olduğunda, süper egonun zevk almayı yasaklayan bir merci olduğu yönünde çok yaygın bir yanlış kabul vardır. Bence bu yanlış kabulün iki sebebi olabilir: İlk olarak, yasaklanan şeyin yasaktan önce zaten imkânsız olduğu gözden kaçırılır. Gözden kaçırılan şey şöyle özetlenebilir: Yasa, yasakladığı imkânsızlığın metaforlarını mümkün nesneler haline getirir ve dolayısıyla yasanın olmadığı yerde…

Jacques Lacan’a Genel Bir Bakış

Jacques Lacan (1901 – 1981), kimilerince “Freud’dan beri en tartışmalı psikanalist” olarak adlandırılan psikanalist ve psikiyatrdır. Her ne kadar temel çalışma alanı psikanaliz olsa da fikirleriyle çağdaş felsefe, dilbilim, sinema gibi alanlarda etkili olmuş, geliştirdiği kuramlar Foucalt, Guattari, Zizek gibi isimlerin düşünce temellerini oluşturmuştur. Şüphesiz ki Lacan okunması kolay bir psikanalist değildir; sözleri birçok insan…

Paranoyaya Psikanalitik Bir Bakış

Paranoya nedir? Paranoya, kişinin başkası tarafından kötülük göreceğine dair bir düşünce geliştirmesidir. Paranoya, yoğun bir şekilde duvarlı, bastırılmış acıdan oluşan bir iç evrende gelişmekte olup benliğin hayati kısımlarının inkar edilmesi ve bastırılmasına dayanmaktadır. Bu düşünceye sahip kişiler, kendilerinin küçük düşürüleceği, aldatılacağı, zarar verileceğine dair bir inanç geliştirebilmekte ve korku duyabilmektedir. Paranoid kendilik yapısında birey çift…

Öfkeye Psikanalitik Bir Bakış

Öfke Nedir? Psikoloji sözlüğünde, öfke kavramı, “engellenme, saldırıya uğrama, tehdit edilme, yoksun bırakma, kısıtlama vb. gibi durumlarda hissedilen ve genellikle neden olan şeye ya da kişiye yönelik şu ya da bu biçimde saldırgan davranışlarla sonuçlanabilen oldukça yoğun olumsuz bir duygu” olarak tanımlanmaktadır. Sözcük anlamı olarak ise öfke; “engellenme, incinme ya da gözdağı karşısında gösterilen saldırganlık…

Psikanalitik Bir Bakış: Yas

“Kayıpsız sevgi yoktur ve bir miktar yas tutmaksızın kaybın ötesine geçmek diye bir şey yoktur. Yas tutamamak, ölüm ve yeniden doğumun büyük, insanca döngüsüne girememektir.” Yas Nedir? Yas, sevilen bir kişi ya da kaybedilen bir kişinin/şeyin yerine koyulan soyut bir kavramın yitirilişine verilen doğal tepkidir. Freud’a göre yas, kaybedilen nesnenin ardından geçen zamanda, libidonun kayıp…

Bastırılmış Olanın Geri Dönüşü: Tekinsizliğe Psikanalitik Bir Bakış

Bizde endişe doğuran esas şey yabancı ya da bilinmeyen değil, içten içe tanıdık olandır. İşte bu unutulmuşun gizli yuvasından başını uzatması ve yıllar sonra tanınmaz halde verdiği tanınma savaşıdır ‘tekinsiz’. Bilinmeyen bir geçmişte bastırıldıktan sonra geri dönen, örtülü kalması gerektiği halde açığa çıkan tanıdık olanla, şimdi tanınamaz olan şeyin rahatsız edici karışımı. Tekinsizlik Nedir? Tekinsiz…