LGBTİ+ çiftler, romantik ilişkileri içinde her çiftin yaşayabileceği ilişkisel problemleri deneyimleyebilirler. Bu ilişkisel problemler, partnerlerin stres kaynaklarıyla alevlenebilir. Her çiftin deneyimleyebileceği güven oluşturma ve duyma, güvensizlik hissetme, iletişim kurmada zorluklar yaşama, kıskançlıklardan doğan çatışmalar gibi stres faktörlerine ek olarak, LGBTİ+ çiftlerin romantik ilişkileri cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet kimliklerine dair toplumdaki azınlık statülerinin getirdiği stres etmenlerinden de zarar görebilir.
LGBTi+ çiftlerin yaşadıkları zorluklar nelerdir?
LGBTİ+ çiftlerin toplum içinde deneyimledikleri “azınlık stresi” onların hem psikolojik hem de ilişkisel iyilik durumlarını zedeleyebilecek en önemli risk faktörleri arasında sayılabilir. Azınlık stresini perçinleyen toplumsal baskı, homofobi, ayrımcılık, aile tarafından kabul görmeme, toplum tarafından reddedilme, hukuki korunma hakkından mahrum kalma ve evlilik hakkına erişememe gibi olumsuz deneyimler; LGBTİ+ çiftlerin hayatlarında ailesel, yasal, dini, ekonomik ve sosyal desteğin koruyuculuğundan mahrum kaldıkları bazı durumlara örnek verilebilir. LGBTİ+ çiftlerin cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet kimlikleri sebebiyle toplumdaki azınlık statülerinden kaynaklanan kötü deneyimleri, partnerlerin yalnızca psikolojik zorluklar yaşamasına değil aynı zamanda çift ilişkilerinin zedelenmesine de ön ayak olabilir.
Azınlık stresine ek olarak, LGBTİ+ çiftlerin cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet kimliklerini toplum içinde ne kadar açık yaşadıkları arasındaki fark da ilişkilerinin iyi oluşunu etkileyen faktörlerdendir. Örneğin, ilişkilerine dair kimlere açılabileceklerine karar verme, partnerler arasındaki ilişkinin halka açık alanlarda ne kadar gösterileceği ve kurulacak yakınlık derecesi hakkında partnerlerin farklı hisleri ve fikirleri olması ilişkileri için stres oluşturabilecek durumlardan sayılabilir. LGBTİ+ çiftlerin çevrelerinde görünür ve emsal alabilecekleri LGBTİ+ çiftlerin azlığı da bu anlaşmazlıklarını çözmek için başvurabilecekleri kaynak ihtimallerini azaltan bir faktördür.
LGBTi+ çiftlerin ilişkilerini güçlendiren etmenler nelerdir?
Diğer yandan LGBTİ+ çiftlerin romantik ilişkileri; cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet kimliklerinden kaynaklanan azınlık statüsünün getirdiği stres etmenlerinin etkisiyle zedelenmeye açık olabileceği gibi partnerler için söz konusu stres etmenlerine karşı koruyucu bir faktör de olabilir. Dolayısıyla çiftlerin kendilerini koruyan romantik ilişkilerini güçlendirmek ve iyiliğinden emin olmak için dikkat etmeleri hem romantik ilişkileri hem de psikolojik iyilik halleri için faydalı olacaktır.
LGBTİ+ çiftlerin romantik ilişkilerini koruyabilmeleri ve onarabilmeleri için birbirlerinin farklılıklarına duyarlı olmaları önceliklidir. Partnerlerin cinsel yönelimlerini ve toplumsal cinsiyet kimliklerini dolayısıyla yaşadıkları ilişkiyi toplumsal alanlarda ve sosyal çevrelerinde ne kadar açık yaşamak istediklerine dair farklı fikirleri olabilir. Böyle bir durumda, partnerlerden biri kendisini baskı altında görebilir veya diğer partner kendisini ilişki içinde önemsiz hissedebilir. Çiftlerin yaşadıkları bu çıkmazdan ilişkilerini koruyarak çıkabilmelerinin en işe yarar yolu hislerindeki ve fikirlerindeki farklılıkları birbirleriyle paylaşmaları ve bu farklılıkları tetikleyen durumlara dair birbirlerine daha duyarlı olmalarıdır. Aynı noktada buluşabilmelerine kadarki bu geçiş sürecinde partnerlerin birbirlerine destek olması ve çatışmaların çözümüne dair birbirleriyle iletişim içinde olmaları önemlidir.
Açık iletişim sadece farklılıklara dair çatışmalar yaşandığında değil, LGBTİ+ çiftlerin ilişkilerinin her aşamasında kıymetlidir. Çiftler olumsuz deneyimleri sonrasında birbirlerine karşı duvar örme eğiliminde olabilirler. Halbuki, partnerlerin iletişim kurarken birbirlerine karşı mümkün olduğunca açık ve savunmasız bir alan yaratması gardlarını indirmelerine ve birbirlerine yakınlaşmalarına olanak sağlar. Karşılığında partnerlerin birbirlerine duyduğu güven arttıkça içinde bulundukları ilişkinin güçlenmesine destek olurlar ve ördükleri duvara artık ihtiyaçları kalmadığını görebilirler.
Her ne kadar çiftlerin birbirleriyle kurdukları açık iletişim, romantik ilişkilerinin güçlenmesi için önemli bir kriter olsa da partnerlerin dış dünyadan sosyal destek görmeleri de önemlidir. Özellikle azınlık stresini sıklıkla deneyimleyen ve ailelerinden, arkadaşlarından ve içinde bulundukları toplumsal çevreden reddedildiğini deneyimleyen bireyler için LGBTİ+ çift olmak ve partnerleriyle bir hayat kurmak izole edici olabilir. Böyle bir senaryoda, kendilerini anlayabileceklerini düşündükleri LGBTİ+ topluluklara dahil olmak ve ortak deneyimler paylaştıkları kişilerle bağlantı kurmak partnerlerin yalnız hissetmelerine engel olabilir. Güvenli bir toplulukta hislerini, fikirlerini, dinamiklerini ve çatışmalarını paylaşabilmek hem koruyucu hem de yol gösterici olabilir.
Bazen çiftler; açık iletişim, farklılıklara duyarlılık, sosyal destek gibi koruyucu ve onarıcı adımlara rağmen yine de ilişkilerinin zarar gördüğünü hissedebilirler. Bireysel problemler ve dış dünyanın getirdiği stres faktörleri, çift ilişkisinde deneyimlenen sorunlarla birleşip LGBTİ+ çiftlerin hem psikolojik iyilik hallerini hem de romantik ilişkilerini zedeleyici bir boyuta gelebilir. Bu durumda, profesyonel yardım almak ve çift terapisine başvurmak hem partnerlerin kendilerine hem de çift ilişkilerine yarar sağlayabilir.
Yazar: Buse Yavuz, Psikolog
Düzenleyen: Gözde Özbek, Uzman Klinik Psikolog
Referanslar:
Addison, S. M., & Coolhart, D. (2015). Expanding the therapy paradigm with queer couples: A relational intersectional lens. Family Process, 54(3), 435-453.
Macapagal, K., Greene, G. J., Rivera, Z., & Mustanski, B. (2015). “The best is always yet to come”: Relationship stages and processes among young LGBT couples. Journal of Family Psychology, 29(3), 309.
One Love Foundation. (t.y.). Same-sex couples: How to strengthen your relationship. https://www.joinonelove.org/learn/same-sex-couples-how-to-strengthen your-relationship/