Ekin Sarı, Psikolog
Psikanalitik Açıdan Yeme Bozuklukları Nelerdir?
Yasak elmayı yiyen ve cennetten atılan Adem ve Havva, Yunan mitolojisinde yeraltında yenilen bir nar tanesinin Persephone’un yeryüzüne çıkmasını engellemesi, Pamuk Prenses’in elmayı yediğinde yaşayanlar aleminden dışarı atılması gibi.. Nedir bu bir lokmacık yenilen yemeklerin sonuçları?
Yeme bozuklukları denilince aklımıza ilk olarak anoreksiya, zayıflık, yemek yememe gibi kavramlar gelse de, yeme bozuklukları obeziteyi ve blumia’yı da içerir. Yeme bozukluğunun semptom olarak ortaya çıkması psikanalitik açıdan bilinçdışı ‘doyurulamayan’ arzuların doyurulması ya da dürtülerin kontrolü üzerinden yorumlanmaktadır..
Bebeğin ilk besini anneden gelir. Dolayısıyla, bebekler bu gıdayı, yani aslında anne memesini ilk nesne aşkı olarak tanımlarlar. Anna Freud’a göre gıda, bilinçdışında anne ile eşdeğer ve anneden ayrılamaz bir kavram olarak ele alınır. Bu dönemde, ilişki sınırlarının belirlenmesi, annelerin yeme davranışlarının ve düşüncelerini modellenmesi çocuklarda yeme bozukluklarının başlamasına sebebiyet verebilir.
Anoreksiya Nedir?
DSM-5’e göre Anoreksiya, kilo alma ya da şişmanlama konusunda yoğun korku ve kilo alımını engelleyen ısrarcı davranışlar sonucunda kişinin gereksinimlerine göre enerji alımının kısıtlanması ve çok düşük vücut ağırlığına sahip olması olarak tanımlanır.
Duygusal ve içsel sorunlarla başa çıkabilmek için yemek yemede ciddi anlamda kısıtlamalara gidilen Anoreksiya, sıklıkla ergenlikte görülür ya da ergenlikte görülmeye başlar. Ergenlik, çocukluk çağının bitimiyle yetişkinliğin başlaması sürecidir. Bu dönemde düşünceler, dünyayı anlamlandırma şeklimiz hızla değişir. Kimi zaman sosyal durumlar içindeki sorumluluklara hazır değilken kimi zaman da her şeyi yapabilecek güçte hissederiz. Doğal olarak, bedenlerimiz de bu süreçte gelişmeye ve değişmeye başlar. Ancak eğer ruhsallığımız, düşüncelerimiz ve düşünme tarzımız bedenimizin değişim ve gelişim hızına yetişemezse, bazı kişilerde çocuksu beden tasarımına tutunma arzusu görülebilir.
Bedeni değişmeye ve gelişmeye başlayan ergen, henüz mental olarak bu süreçte olamadığında, vücudundaki değişimleri istemeyebilir. Çocuksu beden tasarımına tutunmak isteyen kişi de yemeyi reddeder. Yemek yemeyi reddetme de, tıpkı kontrol edilemeyen yeme isteğinde olduğu gibi gıdanın sembolik anlamlarından sahte bir güç yaratma isteği gözlemlenir. Ergenlikte görülmesinin bir diğer sebebi olarak da, bu güç yaratma isteği kişiyi sorumluluk almaya, yetişkin olmaya dair bir savunma göstergesi olabilmektedir.
Ergenlik, aslında insanlar için ikinci bir doğumdur. İnsanların en önemli nesneleri kendi bedenleridir ve bu dönemde, en önemli nesne değişmeye ve gelişmeye başlar. Yeni birer birey olarak yeni bir yolculuğa adım atarız ergenlikle beraber. Duygularımız ve düşüncelerimizle birlikte bedenimiz de değişir. Ergenlik döneminde kişilerde gelişimsel meseleler ön plana gelir ve bu gelişimsel meseleler dürtüsel hareketlenmeler ile birleşir, birleştikçe şiddetlenir.
Obezite Nedir?
Obezite, enerji alımı ile enerji harcaması arasındaki uzun vadeli dengesizlikten kaynaklanır ancak DSM-V’de obezite ruhsal bozukluk olarak dahil edilmemektedir.
Obezite de, tıpkı diğer yeme bozuklukları gibi, erken dönemle ilişkilidir ve ergenlikte kendini göstermeye daha müsaittir. Çünkü kişi, ikinci doğumunda kendini keşfetmeye ve yeni düşünceler aramaya daha yatkındır. Blos’un asıl ergenlik olarak tabir ettiği dönemde, ödipal dönem tekrardan yaşanır, bu nedenle ergenliğe ikinci bir doğum ya da ikinci bir şans demek yanlış olmayacaktır. ancak bu dönemde de erken dönemdeki sorunlar çözülemeyebilir; değişmeye başlayan beden, ve bu değişikliklerin yaşanıyor olması ergeni zorlayabilir, bu durumda ortaya fiziksel bir çözüm olarak aşırı yeme durumu ortaya çıkabilir. Aşırı yeme, ergen için bir çözüm yolu olarak düşünülür. Obezite de, kişinin erken dönemiyle ilgilidir. Erken döneminde çocuk davranışlarında çocuğun en temel ihtiyacı olan içe alım ve doyum ön plandadır. Bu noktada, sadece bir ‘alış’ değil anne ile gerçekleşen bir ‘Alış-veriş’ olduğu durumda anne sadece almayı ya da vermeyi empoze etmez; çocuğun nesne tasarımlarının doğru şekilde gelişmesine katkıda bulunur ve çevreyle olan ilişkilerinde negatif bir etki yaratmaz. Ancak alış-verişin düzgün olarak şekillenmemesi halinde kişi eğer bunu ergenlik döneminde de çözemez ve zorluklarla karşılaşabilir. İçsel kaynaklarıyla dış stresi yatıştıramayan kişi, somut bir çözüm aramaya çalışır ve kendini ani rahatlatıcılara iter. Bu durumda ani rahatlatıcılar; yiyeceklerdir.
Blumia Nedir?
DSM-5’ göre Blumia, herhangi bir 2 saatlik süre içinde, çoğu bireyin benzer koşullar altında benzer bir süre içinde yiyeceğinden kesinlikle daha fazla miktarda yiyecek yemek ve kendi kendine kusma gibi kilo alımını önlemek için tekrarlayan uygunsuz telafi edici davranışları olarak tanımlanır.
Çocukken ailelerimiz bizlere yemek yedirirlerken çeşitli yollara başvururlar. Örneğin ‘uçak geliyor’, ‘bu kaşık anne için’ gibi söylemler toplumumuzda çok yaygındır. Bu söylemler, çocuklarda besin aşkının oluşmasını sağlarken, anne baba arzusuna boyun eğmelerini sağlamış oluyor. Çocuğun bünyesine aldığı besin hem aşk taşıyor, hem de bu besine bir şiddet hali eklenmiş oluyor. Blumia’da da, kişi hem bünyesine çok miktarda besin alıyor, hem de bu besinleri kendilerine bir çeşit şiddet göstererek bedenden atmaya çalışıyor. Bu nedenle Blumia da, tıpkı diğer bozukluklara benzer olarak bağ kurulan nesnelerle olan ilişkinin bozulmasından ilişkisinden doğuyor.
Dışarıdan bakan bir göz olarak Blumia’nın fark edilmesi, Obezite ya da Anoreksiyanın aksine, daha zordur çünkü blumik krizler gizli yaşanılır. Blumia Nervoza bozukluğu olan birey, aşırı miktarda ve kendini kontrol edemeden, durduramadan yemek yer. Kontrolsüz bir şekilde yemek yeme atağı, kişinin ne kadar çok yediği ile alakalıdır. çünkü kişi içeri alabileceği kadar çok besin almaya çalışıyor ve önemli olan yemeğin miktarı oluyor, ne yediği değil. Gizli gerçekleşen bu yeme ataklarından sonra kişi aldığı kalorileri ve besinleri kısa yoldan vermek istiyor, çünkü aşırı yediği için pişmanlık duyuyor ve bunun için kusma gibi sağlıksız yollara başvuruyor. Atak sonrası gelen pişmanlık hali aslında kendine yöneltilen bir çeşit şiddet halidir. Kendilerini zorla kusturma, aldıkları besinlerden kurtulabilmek için kullandıkları çeşitli ilaçlar da bunların örnekleridir. Bu gibi eylemler, vücuda zarar verdiği gibi, kişide de kendini cezalandırma gibi yorumlamalara yol açabilmektedir.
Özellikle ergenlerde annenin iktidarından uzaklaşma, kişide güç ve denetim hissi uyandırdığından bu durum bilinçdışında bir zafer gibi yaşanıyor. İçeri alınan besin anne ile ilişkili olup tehdit edici olduğundan, bu durumdan kurtulmak için, kusma gerçekleşiyor. Bu rahatsızlığa sahip olan bireyler genellikle ‘kendimi çok boş hissediyorum’ şeklinde yorumlamalarda bulunurlar. İçlerindeki boşluk halini doldurmak için yemek yerler, ancak bu boşluk temek ile dolacak bir boşluk değildir.
‘Yeme bozuklukları seçim değildir.’
Yeme bozukluklarının bir yaşam tarzı seçimi olduğu inanışların aksine, yeme bozuklukları ciddi, fiziksel sağlığı tehdit eden problemler olabilir. Yeme bozuklukları, diğer yaşlarda da gelişebilmesine rağmen, genellikle ergenlik çağında ve genç erişkinlik yıllarında gelişir. Psikoterapi, yeme bozukluğu ile birlikte ortaya çıkabilen diğer psikolojik rahatsızlıkların kişinin hayatındaki etkisini azaltırken, daha sağlıklı beslenme alışkanlıklarına dönme adımında oldukça faydalı bir süreç olabilir.
Referanslar:
Bemporad JR, Beresin E, Ratey JJ, O’Driscoll G, Lindem K, Herzog DB. A psychoanalytic study of eating disorders: I. A developmental profile of 67 index cases. J Am Acad Psychoanal. 1992 Winter;20(4):509-31. doi: 10.1521/jaap.1.1992.20.4.509. PMID: 1291541.
Psikanalistlerle Çocuk ve Ergen Söyleşileri: Yeme Bozuklukları. (2021, April 18). [Video]. YouTube. https://www.youtube.com/watch?v=OqALC1L4N_A
Substance Abuse and Mental Health Services Administration. DSM-5 Changes: Implications for Child Serious Emotional Disturbance [Internet]. Rockville (MD): Substance Abuse and Mental Health Services Administration (US); 2016 Jun. Table 19, DSM-IV to DSM-5 Anorexia Nervosa Comparison. Available from: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK519712/table/ch3.t15/
Substance Abuse and Mental Health Services Administration. DSM-5 Changes: Implications for Child Serious Emotional Disturbance [Internet]. Rockville (MD): Substance Abuse and Mental Health Services Administration (US); 2016 Jun. Table 20, DSM-IV to DSM-5 Bulimia Nervosa Comparison. Available from: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK519712/table/ch3.t16/
- Marcus & E. Wildes, M. J. & PSYCHIATRIC ANNALS 42:11. (2012, November). Obesity in DSM-5. Http://M2.Wyanokecdn.Com/05d20a793e01cd9ee351ced62bba0d41.Pdf.